19 Mayıs 2012 Cumartesi

GELİŞİM ALANLARI SAYFA 165


Konuşma bozukluklarının  nedenleri

İşitme engeli
Doğuştan ya da erken çocukluk çağında sinirlerinde, içkulakta ya da ortakulakta işitme engeli olan çocuklar zekaları ve konuşma ile ilgili organları sağlam olduğu halde dili duyamadıklarından öğrenme güçlüğü, dolayısıyla konuşma bozukluğu sorunu yaşarlar.
Eğer ki bu konuda geç kalınırsa ve kritik öğrenme yaşları geçirilirse dili tam olarak öğrenmeleri daha zor olur.
Yapısal kusurlar
Çocuklarda konuşma ile ilgili organlarda yapısal bozukluklara örnek olarak yarık damak ya da yarık dudak verilebilir. Bu gibi sorunlar konuşmayı bozar. Bu tür durumlar genelde erken dönemde farkedilir ve hemen müdahale edilir. Aksi halde çocuğun yapısal bozukluklardan kaynaklı konuşma sorunu, basit düzeyde dil gelişiminin bozulmasına neden olabilir.
Sağlıklı dil gelişimi ancak çocuğun düzgün konuşması ve söylediklerini duyması ile mümkün. Kendi söylediklerinin bozuk olması ve çocuktaki işitme sorunu algısında birtakım yanlışlıklara neden olabilir.
Nörolojik nedenler
Dil ve konuşmayı düzenleyen sinir yapılarındaki hasara bağlı olarak bazı nörolojik sorunlar olabilir. Özellikle sonradan yaşanan beyin hasarları sonucunda ortaya çıkan bu bozukluklara disfaziler olarak bilinir.
Gelişimsel dizfaziler günümüzde gelişimsel dil bozukluğu veya özgün dil bozukluğu olarak adlandırılıyor.
Mental rötardasyon
Zihinsel engellilik anlamına gelen mental rötardasyon, birçok zihinsel işlevi tutan ve kişilerde farklılık gösteren öğrenme, eğitim ve uyum sorunlarına yol açan bir hastalık. Yüzlerce çeşidi var.
Beslenme yetersizliği, eğitim olanlarının sınırlayıcılığı gibi çevresel etkilerin önemi olmakta birlikte çoğu kişide genetik aktarım sözkonusu.
Sonuç olarak hangi nedenle olursa olsun beyindeki ağır işlev bozuklukları zihinsel engelliliğe, dolayısıyla konuşma bozukluklarına da neden olabilir.
Zekanın dikkat, bellek, yargılama gibi pekçok bileşeni var. Daha önceki testlerde bu alanlar değerlendirilmeye çalışılır. Testler sonucunda zeka düzeyine karar verilir.
Dil, zekayı etkileyen ama bir ölçüde zekaya bağımlı bir yeti. Bu nedenle zihinsel engelli insanlarda sıklıkla dil ve konuşma bozuklukları da görülür.
Psikiyatrik nedenler
Ağır depresyon ya da çocukluk çağı psikozu gibi hastalıklar sık karşılaşılmasa da dikkate alınması gereken hastalıklar. Bu nedenle psikiyatrik değerlendirme de dil ve konuşma bozuklukları yaşayan çocuklar için teşhiste önemli yer tutar.
Sosyal nedenler
Çocuğun yaşadığı çevre/ailedeki çevresel yoksunluklar, aileiçi iletişim sorunları, kötü aile ilişkileri ve/veya ihmal çocuklarda dil ve konuşma bozukluklarına neden olabilir.
Sosyal çevredeki olumsuz şartlar çocuğun beyin gelişimini üzerinde de olumsuz etkiler yaratır; bu nedenle dil gelişiminde de biyolojik etkiler görülür.
Toplumsal nedenlerden kaynaklan dil sorunlarında psikolojik danışmanlar ve sosyal hizmet uzmanları ile koordine çalışmak gerekir.

çocuk ruh sağlığı sayfa 78


OKULDA ÇOCUĞUN RUUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 

ÖĞRETMEN ÇOCUK İLİŞKİSİ
Okul öncesi eğitiminde kaliteyi belirleyen en önemli faktörlerden biri öğretmen- çocuk ilişkisinin tarzıdır. Çocukların sağlıklı gelişimleri; okulda kendileri ile ilgilenen, ihtiyaçarını zamanında ve uygun bir şekilde karşılayan öğretmenlerine bağlıdır. Bu göstergeler öğretmenin sınıf yönetimi, iletişim ve uygulama sürecine ilişkin yeterliliklerine yöneliktir. 

ARKADAŞ İLİŞKİLERİ
Arkadaşlık,  erken çocuklukta başlayıp gelişen bir ilişkidir. İlkokul yıllarında arkadaş edinemeyen bir gencin, birden arkadaş topluluğuna karışması zordur.  Arkadaşlık kurma becerisi yüzme gibi ne kadar erken başlarsa o denli kolay gelişen bir beceridir. Sağlıklı bir ailenin bile çocuğuna arkadaş grubunun vereceği doyumu vermesi mümkün değildir. Aile ancak çocuğa uygun arkadaş ortamı hazırlayarak yardımcı olabilir. Gencin olumlu arkadaş ilişkisi kurmadan topluma açılması beklenemez. Bu bakımdan arkadaşlık ilişkileri toplumsal ilişkilere öncülük eder. Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek benlik saygısının önemli bir koşuludur. Genç bu ilişkilerde, giderek zekâsıyla, spor ve sanat yetenekleriyle kendisini kanıtlar. Yardımlaşarak, paylaşarak, duygusal alışverişe  girerek dostluk bağları kurar. Kendi kişiliğini sınar ve geliştirir. Çünkü arkadaş grubu, gence kendi kişiliğini yansıtan bir ayna olur. Kendisini tanır ve tanıtır. İnsanlarla iletişim kurma ve işbirliğine girme yolu ile toplumsal becerilerini geliştirir. Arkadaş grubuna giren genç, artık hem birey, hem de topluluğun eşit bir üyesidir. Kısaca genç, erişkin dünyasına adım atmaktadır. Arkadaşlık kurmak ve sürdürebilmek başlı başına bir başarı, ruh sağlığının bir ölçüsüdür. Ailesine aşırı bağımlı, güvensiz bir çocuk okulda başarılı olabilir ama arkadaşlık kurmada yetersiz kalabilir. Çocuğun karşı cinsle arkadaşlık kurabilmesi için önce kendi cinsinden yaşıtlarıyla arkadaşlık kurabilmesi gerekir. Bu bakımdan arkadaşsızlıktan yakınan ya da hiç arkadaş aramayan bir gencin önemli sorunları olduğu hiç duraksamadan söylenebilir. Çünkü toplumsal yaşamda kendi kendine yetebilmek olanaklı değildir. Bu nedenle evinden çıkmayan, uğraşlarıyla zaman harcayan bir genç, evinden çıkmak zorunda kaldığında bocalar, uyumsuzluk belirtisi gösterir. Kendilerine göre kötü arkadaşları olmadığı ve dersinden başka bir şey düşünmediği için çocuğundan memnun aileler vardır. Bu hiçte sevinilecek bir durum değildir.

OKUL-AİLE İŞ BİRLİĞİ
Eğitim  sadece  okullarda  geçen bir süreç  değildir. Ailelerin de kaliteli  bir eğitimin gerçekleşmesinde  önemli rolü vardır. Aile, eğitim açısından okulun dışındaki en etkili çevredir. Bu nedenle eğitim açısından okul-aile arasında sağlam bir ilişkinin kurulması önemli ve zorunludur. Eğitim sistemimizde okul-aile ilişkisi denilince akla çok fazla üretken olmayan sıkıcı toplantılar, üzücü haberlerin (notların, yaramazlıkların) söylendiği etkinlikler gelmektedir. Okul ve ailenin  çok ayrı görevlere sahip ve birbirlerinin işine karışmamaları gereken kurumlar olmaları gerekir. Anne ve baba çocuk eğitimi konusunda bilgili, görev ve sorumluluğunu  bilen; davranışlarıyla çocuğa örnek olan bir yapıda olmalıdır. Genellikle okulda disiplinin sağlanması için aileden yardım beklenir. Aile de çocuğun eğitim ve öğretiminden sadece okulu sorumlu tutar. sağlık, kaliteli bir eğitimin gerçekleşmesi için  öğretmen veli ilişkilerinin geliştirilmesi atılması gereken en önemli adımdır. Okul ve aile çocuğu yetiştirip, onun hayata kazandırılması  konusunda çalışan en önemli kurumlardır. Bu iki kurumun sürekli iletişim içinde olması gerekir

ÇOCUK RUH SAĞLIĞI SAYFA 73


OKUL FİZİKİ KOŞULLARI
1)okul binası kaç katlı?
-4 katlı
2)yeterli büyüklükte bahçesi var mı?
-evet
3)bahçede spor alanları mevcutmudur?
-evet. spor salonu var
4)bahçe korumalımıdır?
-evet ve 2 adet güvenlik görevlisi var
5)okulun dış görüntüsü estetik mi?
-evet duvarlarda çeşitli renkli resimler var
6)okul koridorları uygun genişlikte mi ?
-evet geniş ve uzun