31 Mart 2012 Cumartesi

ÇOCUK RUH ŞAĞLIĞI SAYFA 64 AİLE İLE GÖRÜŞME

VELİ İLE ROPÖRTAJ


1)okula gitmek istemediği zamanlar olurmuydu?
-Evet okula ilk başladığında devamlı bahaneler uydururdu mesela karın ağrısı gibi.


2)istekli okuma ve ödev yaparmıydı?
-fazla değil belli bir zamandan sonra bir elinde kalem bir elinde oyuncak arabası olurdu.


3)okumayı çabuk öğrendi mi ? 
-evet yaşıtlarına göre normaldi uzun sürmedi.


4)okulundan memnunmuydu?
-memnundu.


5)okuldan geldiğinde bugünün nasıl geçtiğini sorarmıydınız?
-arada sorardım


6)başarılı bir öğrencimiydi ?
- evet başarılıydı. 



GELİŞİM ALANLARI SAYFA 96 BİLİŞSEL GELİŞİM

       0-1 YAŞ
Görmesini engelleyen örtüyü yüzünden çekme
Görüş alanından uzaklaşan nesneyi arama
Elini, ağzı açık kaba sokarak nesneleri çıkarma
Model olunduğunda nesneleri kabın içine yerleştirme
Söylendiğinde nesneleri kabın içine yerleştirme
Ses çıkaran oyuncağı sallama
Kabın içine 3 nesne koyma ve kabı boşaltma
İkinci nesneyi eline almak için, elindeki nesneyi diğer eline geçirme
Oyuncaklarını düşürme ve yerden alma
Bir kabın altına saklanan nesneyi bulma
Tren şeklinde dizilmiş 3 bloğu itme
Şekil tahtasından daireyi çıkartma
İstenildiğinde delikli tahtaya bir çubuğu yerleştirme
İstenildiğinde basit hareketleri yapma (başbaş, el çırpma)
 1-2 YAŞ

- Harekette görülen büyük gelişim bilişsel alanda da görülür. Anlama, kavrama, iletişim becerilerinde büyük ilerlemeler görülür.
- İlk kez tümüyle zekâlı davranışlar görülür.
- Söylediğinden fazlasını anlar.
- Eşyaların nerede olduğunu gösterebilir ya da bildiğini ima eder.
- Bedeninin bölümlerinin adlarını bilir.
- Basit soruları anlamaya başlar.
- Yeni araçlar keşfeder, kendi kendine yemek yeme denemelerine girişir.
- Çocuk bazı nesneleri ele alırken sahip olduğu davranışları, olduğu gibi tekrarlamaz, bu davranışları sıralar, değiştirir, deneyerek yeni yollar bulur.
- 18. ay itibariyle ilk düşünme belirtileri görülmeye başlar.
- Kaybolan nesneler artık çocuğun zihninde kalmaktadır. Yani artık çocuk, nesnenin sembolünü zihninde saklayabilmektedir. 
- Ertelenmiş bir taklit bu evrede başarılabilmektedir.
- 18. aydan itibaren çocuk sadece deneme-yanılma yoluyla değil, ilişki bilinciyle, kendisini kontrol ederek hareket eder. İlişki bilinci, akla dayanan bir tahmini önceden kestirmeyi oluşturacak kadar gelişmiştir.
- Oyuncakları tanımak için artık ağzına götürmez.
2-3 YAŞ 
İstenildiğinde belirli bir kitabı bulabiliyorum.
 Üç parçalı şekil tahtasını tamamlayabiliyorum.
 Bilinen 4 resmi isimlendirebiliyorum.
 Model olunduğunda dik bir çizgi çizebiliyorum.
 Model olunduğunda yatay bir çizgi çizebiliyorum.
 Daire resmi gösterildiğinde daire çizebiliyorum. (Kopya etmek) Aynı doku yapısına sahip kumaşları eşleştirebiliyorum.
 İstenildiğinde büyük ve küçüğü gösterebiliyorum.
 Model olunduğunda “+” işareti çizebiliyorum.
 Üç rengi eşleştirebiliyorum.
 İstenildiğinde nesneleri bir başka nesnenin içine, üstüne ve altına koyuyorum.
 Ses çıkaran nesneleri isimlendirebiliyorum.
 Dört parçalı iç içe geçen oyuncak kutuları iç içe koyabiliyorum.
 Hareket ve iş belirten resimleri isimlendirebiliyorum.
 Geometrik şekilleri resimleri ile eşleştirebiliyorum.
 Çubuğa sırasına uygun 5 halkayı geçirebiliyorum.
3-4 YAŞ
-Nesneler arasında ilişki kurabilir. (Nesnelerin özelliklerinden bahsedebilir. Nesneler arasında eşleştirme yapabilir)
-10 a kadar ritmik sayabilir.
-6 parçalı yapboz yapabilir.
-Daire ve kareyi çizebilir.
-En az 3 rengi isimlendirebilir.
-En az 3 geometrik şekli bilir. 
-Soyut kavramları kavrayamaz
4-5 YAŞ
∞ Sınıflama ve gruplandırma yapmamaktadır.
∞ Miktar ağırlık ve sayı konumunu anlayamaz.
∞ Her şeyi kendine  göre değerlendirdiği bu düşünce çağında bazı hepsi ayrımını yapamaz.
∞ Benmerkezcilik hakimdir.
∞ Dikkat  süresi çok kısadır.
5-6 YAŞ
- 5 yaş çocuğu her şey arasında her türlü ilişkiyi kurabilir.
- Bu dönemde çocuk parça ile bütünü aynı zamanda düşünemez.
- Bu yaş çocukları hala zihinsel kıyaslama yapamazlar.
- Çocuk sayı kavramını tam olarak algılayamaz. Beyninde sayı ile ilgili işlemler yapamaz. Sözel olarak ya da nesnelerle birebir eşleme şeklinde sayması da hiçbir mantığa dayanmayan ezbere saymalardır.
- Bu dönem çocuğu hâlâ eylemlerinde, bakış açılarında, düşüncelerinde benmerkezcidir.
- Bu dönemde çocuk hala nesnelerin görüntüsünün etkisi altında kalır. Henüz korunum için gerekli zihinsel kavrama süreci işleminden yoksundur. Yani miktar, ağırlık ve sayı korunumunu anlayamaz.
- Bu dönemde hâlâ sınıflama ve gruplandırma yapamamaktadır.
- 4 yaş çocuğu yarım bırakılan bir şeye karşı duyarsızken, 5 yaş çocuğu başladığını bitirmeyi sever.

GELİŞİM ALANLARI SAYFA 84 OYUN ETKİNLİĞİ 2



OYUNDAKİ MATERYAL


çocuk ruh sağlığı 71 okulda çocuğun ruh sağlığı etkileyen faktörler

ÇOCUĞUN OKULDA RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 
1)ulaşım
2)derslerin ağırlığı
3)arkadaş ilişkisi
4)okula severek gelmesi
5)ailenin ekonomik durumu 
6)okulun sabahın erken saatte olması
7)öğretmenler ile ilişkileri
8)ailenin öğrenciye ilgisi
9)ders sayısı 
10)derslerin blok olması

ÇOCUK RUH ŞAĞLIĞI SAYFA 66 ÖZDENETİM


ÖZDENETİM NEDİR?

Daha önemli bir amaca ulaşabilmek için kişinin tepkilerini davranışlarını veya başka amaca yönelme eğilimini denetleyip kısıtlaması otokontrol.




ÖZDENETİM NASIL KAZANDIRILIR?

Çocukların öz denetimlerini sağlamaları için üç  ayrı kaynağa ihtiyaçları 
vardır:
1. Kendileri ve diğerleri hakkında olumlu duygular
2. Doğruyu ve yanlışı anlama
3. Problemleri çözmek için alternatiflerin olması. 
Aşağıda açıkladığımız davranış yöntemleri, çocukların bu kaynakları
geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bazı  yöntemler problem davranışları önleyici, 
bazıları ise iyileştirici ve değişim için bir plân geliştirici olmakla beraber, hepsi 
anne-babalara pozitif ve etkili bir disiplin yaklaşımı sunmaktadır. Ayrıca bu temel 
davranış yöntemleri, sadece  aile-çocuk ilişkisini geliştirmekle kalmamakta,  aynı 
zamanda çocuklara ailelerinin desteği olmadan bile pozitif ve yapıcı bir yaklaşımla 
kendilerini disipline etmelerini de öğretmektedir.
ÇOCUĞUN AİLEDE YERİ VE AİLE İÇİNDEKİ ÖZEL SORUNLARIN RUH SAĞLIĞINA ETKİLERİ 

Eğitimciler çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindedirler Her ne kadar kişilik gelişiminin insanın yaşamı boyunca süregeldiğini kabul etsek de, kişilik gelişmesi ve yapılanmasında temelin çocukluk döneminde atıldığı gerçeği geçerliliğini korumaktadır Sosyal uyum üzerine yapılan çalışmalar, ailenin çocuk üzerindeki ilk etkilerinin son derece önemli olduğunu göstermiştir Anne-babanın ve ailenin diğer bireylerinin çocukla olan etkileşimi, çocuğun aile içindeki yerini belirlemektedir Çocuğa yöneltilen davranış ve ona karşı takınılan tavır, ilk yaşantıların örülmesinde büyük önem taşımaktadır Okul öncesi dönemde çocuk, sosyal birey olmayı öğrenirken aynı zamanda özdeşim yapacağı bir modele gereksinim duyar Kişilik oluşumu için gerekli olan özdeşim, büyük olasılıkla aile içindeki yakın bir üye ile gerçekleşmektedir Genellikle özdeşim nesnesi anne-baba olmaktadır, fakat ağabey, teyze, hala, dayı ya da amca gibi aile içinden bir erişkin de özdeşim nesnesi olabilir Bu üyelerin bozuk bir kişilik yapısına sahip olması halinde, olumsuz davranış örneğinin çocuğa yansıma olasılığı artmaktadır Çocuk yetiştirmede ve ailenin çocuğa karşı tutumlarını belirlemede, anne-baba tarafından çocuğun gelişim dönemlerinin özelliklerinin neler olduğunun bilinmesi çok önemlidir Çocuk erişkinin küçük bir modeli değildir Çocuğu erişkinden ayıran bir çok özellik vardır: çocuğun kanıtlanabilir en güçlü tarafı ve üstünlüğü öğrenme güdüsüdür Çocuk, Montessorinin "emici zihin" diye adlandırdığı bir yetiye sahip olarak doğar Kültür, töre, ülkü, duygu, davranış ve inançların "emilip" benimsenmesi, çocuğun doğumuyla altı yaşı arasındaki "emici zihin" döneminde gerçekleşir Anne-babanın çocuğa ilişkin tutumlarını değerlendirirken, aile içindeki ilişki dinamiğini gözden geçirmek gerekir Üç çocuk, anne ve babadan oluşan 5 kişilik bir ailede aile içi etkileşiminin kaç çeşit olduğu teke tek ilişkiler formulü ile saptanabilir: 5 kişilik bir ailede X=n2-n= 20 çeşit ilişki mevcutdur Bu, herkesin kendisinden başka 4 kişi ile ilişkiye girdiği anlamına gelir Bu ilişkiler çift yönlüdür Gerçekte ilişkiler daha karmaşıktır Yani; anne, anne olarak çocukları ile ilişkide, anne ve baba işlevleri gereği çocuklarla ilişkide, kızlar ve erkekler birbirleriyle ilişkide gibi değişik ve karma ilişkiler vardır Gerçekte kuramsal olarak formül şöyle olmalıdır: X=1x2x3x4x5=120 çeşit ilişki aile içinde vardır Beş kişilik aile, 6 kişi olsa, yani bir çocuk daha eklense, ilişki sayısı 120x6=720’e çıkar Yani aile, ilişkiler yumağı şeklinde gözlemlenir Olumlu veya olumsuz herkes birbiriyle ilişkidedir Aile üyelerinden başarısı veya başarsızlığı herkesi etkiler Aile içindeki çatışmalar (kardeşler arası, anne-baba, anne-çocuk veya baba-çocuk çatışması vb) da aile içindeki herbir bireyi etkiler Ancak çatışmaları önem sırasına koymak gerekirse, anne-baba çatışmasıdır.

ERKEN ÇOCUKLUK VE ÖZEL EĞİTİM SAYFA 56 ÖZEL EĞİTİM (KABARTMA DÜŞLER REHABİLİTASYON MERKEZİ ROPÖRTAJ

                     KABARTMA DÜŞLER REHABİLİTASYON MERKEZİ

1) Kurumunuzda kaç öğrenci var ?
- 160

2) Sınıfınızda kaç öğrenci var ? 
- Genel olarak birebir ders görülüyor ama doktor raporu olanlara grup eğitimide yapılabiliyor.

3)Öğretmenleiniz hangi üniversite ve bölümden mezunsunuz ?
- Gazi üniversitesi - görme engelli bölümü
not : (kurumdaki bazı ögretmenler görme engelli )

4)Bu işi neden yapıyorsunuz?
- Lisede okuduğum bölümdü ve üniversiteyi kazanınca bu bölümü okudum.

5)Engelli bireylerin ulaşımı nasıl oluyor ?
-Genel olarak veliler getiriyor ama tek başına gelende var.

6)Yaşadığınız zorluklar nelerdir ?
- öğrencilerimiz anlatınca anlayamaması dikkatini verememesi psikolojik olarak zorlukları benim açımdan ise ilk sene zorlanmama rağmen alıştım artık.

7)Engelli bireylerin maliyeti nasıl karşılanıyor?
-Ders saatlerinin haftada iki saati devlet tarafından isteyenler ek zaman olarak ücret ödüyorlar.

8)İletişim nasıl sağlanıyor ?
- Öğrencilerimizle birebir konuşarak

9)Eğitim veliler tarafından nasıl destekleniyor ?
-Velilerle her dersin sonunda mutlaka 15 dakıka konusulur dersler hakkında.

10)Nasıl etkinlikler yapılıyor ?
- genel olarak yaşa göre yapılıyor. küçük yaşlar için oyun yoluyla eğitim verilir  büyüklere ise materyallerle

11)Personel seçim kriterleriniz nelerdir ?
-Kişisel özelliklerine mutlaka bakılır 4 yıllık eğitimi olmalı ve önemli konulardan istekli olmalı.

12)Bireylerdeki gelişimi nasıl gözlemliyorsunuz ?
-Zaten birebir ders gösterildiği için neler yapabıldıklerını ve yapbıleceklerıne bakıyoruz

13)Acil durumlarda nasıl iletişime geçiliyor?
-Öğrencilerimiz zaten görme engelli olduğu için duyabiliyor bı yüzden pek zorlanmıyoruz ağır derecedede zihinsel engelli öğrencimiz yok.

14)Ne tip materyaller kullanıyorsunuz ?
-Kabartmalı saat , daktilo , kabartma yazı tablet , abaküs gibi materyaller.





ERKEN ÇOCUKLUK VE ÖZEL EĞİTİM SAYFA 44 ÖZEL KURUMUN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

ÖZEL EĞİTİM KURUMLARININ FİZİKSEL ÖZELLİĞİ 


 Bina Özellikleri
    Özel eğitim kurumlarında iyi düzenlenmiş fiziksel ortam verilen eğitimin kalitesini artıran en önemli etkendir. Özel eğitimde fiziki düzenlemede ilk akla gelen özürlü bireye veya çocuğa göreliktir. 
      Bireyin toplumsal faaliyetlerini yerine getirmede engel oluşturmayan özrü, erişebilirlik, kısıtlı mekânlar nedeniyle engel haline gelmektedir. Eşit fırsatlar için mekânsal düzenlemeler önemli yer tutmaktadır. 
   Tüm özürlülerin mekânı fiziksel olarak kullanmaları için şu yeterlikler olmalıdır.
Yeterli genişlik
Yeterli dönme alanı
Yeterli yükseklik
Yüzeylerin özellikleri
Yönlendirme ve uyarma için gerekli düzenlemeler
Estetik değerler ( yaşamsal moral için.)
        Özel eğitim kurumları binanın plan ve projelerinin çiziminde, yapımında engellinin ve eğitimlerinin özellikleri göz önünde bulundurularak düzenlenmelidir. Engellinin serbestçe hareket edebileceği ve bağımsız yaşayabileceği olanaklar sunmalıdır. 

 Binanın Yeri:
Binanın yeri özel eğitim kurumlarının fiziksel özelliklerinde önemli yer tutan bir özelliktir. 
•   Özel eğitim kurumları çocukların kolayca ulaşabileceği bir yerde olmalıdır. 
•   Binanın zemininde kayma ( heyelan), sel ve nem olmamalıdır. 
•   Binanın yakınında tehlikeli olabilecek çukurlar, uçurumlar olmamalıdır. 
•   Binanın yeri trafikten uzakta olmalıdır ve gerekli trafik önlemleri alınmış olmalıdır. 
•   Binanın çevresi açık manzarası güzel, ferah, havalandırması kolay olmalıdır.
•   Binanın bulunduğu yerde fabrika, radyasyon serpintisi, kötü koku, hava gazı gibi zararlı gaz ve duman çıkaran ve çevredeki havayı bozan tesisler bulunmamalıdır.
•   Özel eğitim alanı sessiz, sakin ve rahatsız olmadan yaşam sürdürebilmelerini sağlayacak şekilde gürültüden uzak olmalıdır.
•   Binanın çevresinde dere yatakları, kanallar, kuyular olmamalıdır. 
•   Çevresinde sazlık, bataklık, mezarlıklar bulunmamalıdır.
•   Binanın yeri mümkünse park, bahçe, orman ve doğal alanlara yakın bir yerde olmalıdır (yeşil alanlar daha fazla temiz hava içerirler).
•   Binanın yeri açık oyun alanlarının ve kapalı oyun alanlarının düzenlenebileceği büyüklükte olmalıdır. 
•   Çocuk sayısının nüfus artışı oranında olabileceğini dikkate alarak geniş bir alanda kurulmuş olmalıdır.
•   Geniş bir bahçeye sahip olup bahçe mümkünse binanın arkasında olmalıdır. 
•   Tek katlı, merdiveni olmayan binalar tercih edilir. 
•   Eğitim odaları güneye bakan, kışın güneş alan, yazın dik güneş ışınlarından olan şekillerinde olmalıdır. 
•   Binanın bölümleri arasında ilişkisini sağlamak amacıyla fonksiyon şeması olmalıdır. 
Binanın Yapı Özelliği: 
Özel eğitim kurumlarında iklim ve çevresel şartlara göre binanın yapı özelliği oluşturulur. Tüm çocuklar iklim şartlarından çabuk etkilenirler. Binanın yapı özelliği bölgesel farklılıklara uygun, iklim şartlarına dayanıklı ve sağlam olmalıdır. Binanın çevresi duvar veya parmaklıkla örülü olmalıdır.
Çocukların düşmemesi, herhangi bir tehlike durumuna neden olmaması çocukların inip çıkarken çok fazla zorlanmamaları için bina tek katlı olmalıdır. Bina içinde su ve kanalizasyon tesisatının sağlık koşullarına uygun olmasına dikkat edilmesidir. Binada ısıtma ve havalandırma tesisatı bulunmalıdır.   Tüm mekânlarda yapı özelliklerinde en önemli etken soğuk havadır. Tüm bölgelerimizde özellikle sert iklim bölgelerinde önemli bir sorundur. Bina yalıtımı kullanılan enerjiyi en iyi şekilde tutacak ve ısı kaybını önleyecek şekilde olmalıdır. Duvarlar yalıtımlı pencereler çift cam olmalıdır. 
         Zihinsel engellilere hizmet verilen kurum ve merkezlerde pencerelerde, emniyetli yetişkinlerin açabileceği ikinci pencereler olmalıdır. Camlar iklimi soğuk olan yerlerde büyük olmamalıdır. Çatı ve zeminde yalıtım, izolasyon olmalıdır. Bina bölgenin iklim koşullarına uygun olarak yapılmalıdır. Duvar, pencere, kapı, tavan, çatı yapıları sağlık ve güvenlik koşullarına uygun özellikler taşımalıdır. 
    
           Camlar kalın ve çift cam olursa ısı ile ses yalıtımı da yapılmış olur. Oyun salonunda da doğal aydınlatmadan yararlanacak şekilde olmalıdır. Yapay aydınlatmalar çocukların ulaşamayacağı yükseklikte ve sabit olmalıdır. Binanın duvarları kolay temizlenebilen ( plastik, yağlı boya) boyalarla boyanmalıdır. 
          Merdiven sorunu olmamalı tek katlı olmalıdır. Binanın tavan yüksekliği 3,5 metre olmalıdır. Tavanın çok yüksek olması ısınma, aydınlatma ve akustik ses düzeni yönünden uygun olmamaktadır. Binanın tavanı açık renk ile boyanmalıdır.  İşitme engellilerde ses yalıtımı için duvarlar kaplı olmalıdır. Duvarlarda kullanım amacına göre yumuşak ve dinlendirici pastel renkler ve yerine göre canlı, parlak renkler kullanılmalıdır. 
          Tüm özel eğitim kurum ve merkezlerinde binan bölümlerinin bütün kapıları yangın, deprem, sel gibi doğal afetlerde tahliyenin kolay olması için dışarıya açılacak şekilde yapılmalıdır. İçeriye açılmalarda izdiham sırasında kapı önünde ezilmeler olabilir. 
       Binanın Bölümleri
 Giriş:
 Müdür odas
Personel odası:
Bekleme odası:
 grup eğitim odası
Gözlem odası: 
Bireysel eğitim odası
Tuvalet ve lavabolar